Minimalist yaşam, ya da minimalizm felsefesi, aslında çok da yeni bir felsefe sayılmaz. Dağınıklık ve kalabalıktan uzak bir yaşam isteği, insanlığı uzunca bir süredir meşgul ediyor. Tarih boyunca da minimalizm ile ilgili pek çok ifadeye rastlamak mümkün aslında. Yine de minimalist düşüncenin ana akım hale gelmesi, 20. yüzyılın başlarına kadar mümkün olmamış. Elbette, pek çok yaşam tarzı ve düşünce biçiminde olduğu gibi, minimalizm de zaman içerisinde değişime uğramış ancak hala giderek artan bir biçimde minimalist yaşam tarzına ve minimalist giyim tarzına geçiş yapan çoğunluklar görülüyor. 

Peki, geçmişte oldukça küçük bir kitle tarafından benimsenmiş olan bu kadar eski bir felsefe ve yaşam biçimi, nasıl oluyor da yalnızca son yüzyılda hızlı bir şekilde yoğun bir popülerlik kazanıyor? Minimalist yaşam tarzı, tam olarak ne anlama geliyor? Minimalist giyim tarzı, yalnızca sayıca az kıyafete sahip olmak mı demek? Tarihinden faydalarına minimalizm ve minimalist giyim ile ilgili merak ettiğiniz her şey, Sue Store’un özel olarak hazırladığı minimalist yaşam rehberinde...

Minimalizm Nedir?

Bir düşünce biçimi ve akımı olarak minimalizm, kişinin eşyalarına, zamanına ve enerjisine yönelik bir farkındalık biçimini ifade ediyor. Çoğu insan minimalizmi tasarım alanındaki anlamı ile algılasa da minimalist yaşam biçimi ifadesi, çok daha geniş bir kapsamda kullanılıyor. Pratikte kişiden kişiye değişen bir anlamı olsa da minimalizm düşüncesi, yalnızca gerçekten önemli olan ya da ihtiyaç duyulan şeylere odaklanmayı gerektiriyor. Eşyalar ve “şeyler” ise bu düşünce biçiminin yalnızca küçük bir parçası. Kısacası minimalizm, genel kanının aksine, yalnızca sizi mutlu etmeyen ve işinize yaramayan eşyaları atmak anlamına gelmiyor. Öyleyse, minimalizm ya da minimalist ne demek?

“Minimalizm ne demek?” sorusuna kısaca cevap vermek mümkün. Minimalist yaşam tarzını benimseyenlere göre minimalizm, daha azı ile yaşamaya devam etmeyi bilinçli olarak tercih etmek anlamına geliyor. Dolayısıyla evinizi ve yaşam alanınızı dağınıklıktan ve fazla eşyadan uzak tutmanın yanı sıra yapmaktan keyif almadığınız şeylerden de, mecbur olduğunuz durumlar dışında, uzak durmak; minimalizm akımının önemli bir parçası. Tüm bu bilgiler doğrultusunda da, minimalizmin bir pratikten çok zihniyet olduğunu söylemek mümkün. Peki son yıllarda popülerleşen minimalizm nasıl ortaya çıktı?

Minimalizm Nasıl Ortaya Çıktı?

“Minimalizm nasıl ortaya çıktı?” sorusunun cevabını, tarih boyunca minimalizm akımı hakkındaki ifadeleri izleyerek bulmak mümkün. Budizmden Hristiyanlığa kadar pek çok dini inançta daha az eşyaya sahip olarak bir çeşit bilgelik kazanma çabalarına rastlanıyor. Bu durumun en uç örneklerini de Budist rahipler ve Katolik rahibeler oluşturuyor. Minimalizmin ya da minimalist yaşamın bizim bildiğimiz haliyle popülerleşmesi ise 1950’li yılların ortalarında gerçekleşiyor. Müzik ve tasarım gibi sanat dallarındaki sadeliğe gönderme yapan minimalizm ifadesi, dekorasyon ve mimariye de sıçrayarak yavaş yavaş evlerimizin içerisine kadar giriyor.

Minimalist Yaşam Ne Demek?

Minimalist yaşam ifadesi, bu tarz bir yaşam biçimini benimsediğini söyleyen influencer’lar ve her yerde karşımıza çıkan belgeseller sayesinde, herkesin bir şekilde karşılaştığı bir ifade halini almış durumda. Peki kitaplardan podcast’lere ve YouTube içeriklerine kadar her yerde karşımıza çıkan minimalist yaşam ne demek? Bu felsefenin uygulaması kişiden kişiye değişiklik gösterdiği için, bu soruya sınırları keskin bir şekilde belirlenmiş bir cevap vermek pek mümkün değil…

Pek çok minimalist için minimalist yaşam, fazlalık olan her şeyden kurtulup hayat kalitesini kazanılan yaşam deneyimleri üzerinden değerlendirmek anlamına geliyor. Minimalist yaşam tarzını benimseyenler arasında görülen örneklerden bazıları, tüm mal varlığını satıp olabildiğince az eşyayla bir karavanda yaşamaya başlamak ya da kapsül gardırop olarak ifade edilen ve yalnızca belirli sayıda kıyafet ile oluşturulmuş bir kıyafet dolabıyla yaşamına devam etmek. Bu, minimalizmin belki de uygulaması en kolay tekniklerinden bir tanesi.

Minimalist Giyim Nasıl Olmalı?

“Hızlı moda” anlayışının ve tekstil sektörünün son yıllarda gündeme gelen çevresel etkilerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan minimalist giyim anlayışı, uzun ömürlü ve kaliteli parçalar ile zamansız ve mevsimsiz bir gardırop oluşturmak anlamına geliyor. Minimalist giyim tarzı, stiline uygun ve sana mutluluk veren sınırlı sayıda kıyafet ile hayatına devam edebileceğini söylüyor. Basit ve sade bir renk paletine dayandırılarak oluşturulmuş benzer kesim ve tarzlardaki pantolon ve bluz modelleri ile, minimalist giyim tarzına ayak uydurmak mümkün.

Minimalist giyim tarzına göre her ürün grubu içerisinden yalnızca bir ya da iki parçaya sahip olarak da şık bir gardıroba sahip olunabiliyor. Yani yalnızca birkaç triko kazak, belki bir ya da iki hırka ve iki gömlek ile bütün kış boyunca yaratıcı ve şık kombinler oluşturmak mümkün! Bunlara her kadının giyim koleksiyonunun olmazsa olmaz parçaları olan jean pantolon ve etek modelleri de eklendiğinde, birbiri ile uyumlu parçaları sürekli farklı kombinasyonlarla tercih ederek her tarza uygun kombinler oluşturulabiliyor.

Minimalist Bir Gardırop İçin İpuçları

Minimalist giyim anlayışına uygun bir gardırop oluşturmak, sanıldığı kadar zor bir şey değil! Üstelik zaten size neyin yakıştığını ve hangi tarzın sizi daha iyi yansıttığını biliyorsanız, biraz planlama ve stratejik bir alışveriş ile çok kısa zamanda uzun bir yol almak mümkün! Ancak bir gazla hareket edip sonradan pişman olmamak için, minimalist giyim tarzını benimsemeden önce aşağıdaki ipuçlarını dikkate almak gerekiyor.

• Minimalist bir gardıroba ulaşmak için sahip olmanız gereken kıyafet sayısı, kişiden kişiye değişebilir. Sihirli bir formül aramanıza gerek yok!
• Minimalist giyim tarzı, aynı zamanda kendi stilinizi ve size yakışan tarzı iyi bilmek anlamına geliyor.
• Minimalist kıyafetler, sıkıcı ve monoton olmak zorunda değil. Renkli ve desenli elbise modelleri de minimalist gardırobunuzun bir parçası olabilir!
• Minimalist yaşam tarzını benimseyerek eski kıyafetlerinizi bağışlamak, içinde yaşadığınız topluma yardım etmenin de iyi bir yolu.
• Fazla kıyafetlerinizden kurtulduğunuzda kıyafet dolabınızda oluşan boşluk, gözünüzü korkutmasın. Bunu bir boşluk olarak değil, ferahlık olarak görmek sizin elinizde!

Hem Hesaplı Hem Pratik: Minimalist Giyim Alışverişi

• Minimalist giyim tarzını benimsemek, bir daha asla alışveriş yapmamak anlamına gelmiyor elbette. Tüm kıyafetlerinizi elden geçirip ihtiyacınız olmayan parçalardan kurtulduktan sonra, bazı temel ürünlere ihtiyaç duyduğunuzu fark ediyorsanız bu, sırada minimalist giyim alışverişi var demek! Giysi dolabınızı sadeleştirdikten sonra yapacağınız ilk alışverişin stres yaratması ihtimali her zaman mevcut ancak birkaç püf noktası ile bu stresin önüne geçmek de mümkün.

  • Satın almadan önce liste yapın ve kurallar belirleyin!
  • Satın alacağınız parçanın gardırobunuzdaki diğer parçalar ile uyumlu olup olmadığını değerlendirin.
  • Gelecek kombinler için formüller oluşturun ve satın alacağınız giysilerin bu formüllere uyduğundan emin olun.
  • Plansız alışverişlerin önüne geçmek için kendinize bir istek listesi oluşturun ve bir ürünü satın almadan önce listenizde biraz beklemesine izin verin.